17 Ekim 2014 Cuma

Saçlar

Her sükunetin şefkatli kollarına bıraktığımda bu yek pare kendimi, içimi bir ürperti sarar, bana tüm gerçekliğiyle sensizliği hatırlatan. Şimdi başım önüme eğilmiş, engel olamıyorum. Reşid'im, kurtarın beni! Kaderin çağlayanlarında kayboluyorum. Aklım kalbimle ne zaman sulh eder? Bekliyorum.




“Gözlerimiz dalmış uzaklara, hasreti körüklüyoruz... Issız gecelerden ne bekliyoruz ki?



Şimdi sorgusuz sualsiz girdiğin soluktan, aynı küstahlıkla çıkıp giderken, elimden gelen tek şey ardından baka kalmaktı. Gözlerim saçlarına mıhlanmış. Sen benden biraz daha uzaklaştıkça, kapanması imkansız boşluklarda sıkışıyordum.” Diyemedim.




Adil miydi?




Cesaretimi de aldım yanıma… Koştum arkasından. Kollarına tutundum. İncitmeden yönelttim kendime, gizlenemezdi şaşkınlığı. Tüm gözler üzerimize kitlendi, umurum değil ki. ”Bunu yapmaya hakkın yok.” Dedim. Nezaketin kısık sesiyle. Anlam veremedi. Tam dudaklarından dökülecekken, derin bir sessizliğin üzerine yönelttim sorumu. Konuşmasına müsaade edemedim. “Hiç imkansızlığa tanık oldu mu gözlerin? Yoksa imkansızlığı yaşayan bizzat onlar mıydı? Sımsıkı tutunmak varken, usulca yanından geçip gitmesine bakmak nasıl bir histi? Kelimelerin kifayetsiz kalışını saklayabilir misin? Benim gözlerime sahip olabilmen, pencerelerimin ardına geçip öylece bakabilmen güç değil aslında. Senin ruhun bile duymazken, birileri her gün ölüyordu.” Dediğimde, gözlerinin içinde kaybolmuştum. İlk defa öylece duraksadık. ”Üzgünüm.” dedi sonra, ben tutarsızca büyük bir karşılık beklerken. İlk defa duymuştum sesini. En son sözü “Hoşçakal.” oldu. Dünya'nın en çaresizi iken en güzeli olmayı becerebilen tek sözü. ”Geleceksen beklerim.” Diyemedim.

Hiçbir zaman yaşanmayacak konuşmaları, defalarca kez canlandırıyorum, ibadetleştiriyorum…




Ve ben haddim olmadan,
Kıskanıyorum.
Nefesini hissettiğin her sesten.
Öfkeleniyorum,
Hiç duymadığım sesinle attığın kahkahalara,
Eşlik edişimin hayalini kurarken.
Kırılıyorum,
Hayata, seni benden ayrı düşürürken.


            Ve son kez sadece bil isterim ki, şimdi kırık hayalleriyle kalan bu yerlerde, boğan durgunluklar var. Suçlusu gözlerin, suçlusu sensin!


 

Burak Savaş



 













Hiç yorum yok :

Yorum Gönder