8 Mart 2014 Cumartesi

Bir Gülümseme Alın


Benim söylemek için çırpındığım gecelerde, siz yoktunuz. - Özdemir ASAF

Koskocaman bir bahçe hayal edin şimdi, içinde mutlu yüzleri olan, sade, gösterişsiz, mütevazı. Size de ikram ediyorlar bir tane “buyurun bir gülümseme de siz alın” diyorlar.


Teşekkürünü zikredip sineye çekildi çocuk, yalnızlığa bağlanmıştı umarsızca nasılsa. Zoraki bir gülümsemeydi, eğreti durdu onda. Hayrandı böylesi bir manzaraya; hava da toprak kokusu, bahçede bahar yeşilliği, bir de yüzüne sonradan konduğu belli olan o ucuz güneş olmasaydı…
Kalabalıktaki gülümsemeler azaldı. İçindeki katran yumağı yutuvermişti onları, geride kalan alaycı bakışların altında ezildi ruhu.

Çocuktu, davetkar aslına uymayan seslerin uzağında bir köşede bakakalmış düşünüyordu... Uçtan aralarına karışabilme ihtimalini… Tedirginliğini saklamaya çalıştı, yükü ağırdı, olgundu aslında ama bir o kadar da acizdi.

Ahir vaktine kadar “Oyun” oynayacağını bilen birisine oyun oynaması için diretmeyin, kaçar, sıkılmıştır artık çünkü.

Kuyu’nun dibindeydi, ellerini ışığa doğru uzattı, uzaktı. Görünmezlik iksirini mi bulmuştu? Kördü onu gören gözler, fark edildiğinde öte yana dönen yüzler... Uzanan bir el yoktu. Kendi içinde boğulmuştu çocuk, şimdi yer çekimine meydan okuyan elleri şamar indirdi kadere & talihine gömüldü.

Kimse konuşamadı…






                                      

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder